Potukya
Bayramiç
Çanakkale
ph: 536-9770266
bir
5 yili askin bir suredir Bir programinda anlamaya ve anlatmaya gayret ettigim bir cok olgu, Sangeeta Sahi ile yaptigimiz 12.12.2011 tarihli soyleside en azindan benim icin kristallesti :) Bakteriler, mikroplar, virusler, kanser hucreleri icimizde her zaman mevcut, ama hergun onbinlercesi saglikli isleyen bagisiklik sistemimiz tarafindan, haberimiz bile olmaksizin, rahatca bertaraf ediliyor!
Bilincaltimiza kok salmis bir takim olumsuz inanclar, "bizim zannettigimiz" dusunce ve duygular, onlarin tetikledigi elektrik iletileri araciligiyla salgilanan hormonlar ise bagisiklik sistemimizi olumsuz etkileyip performansini dusuruyor...
Hastaliklarimiz bize; inanc-dusunce-duygu sistemimizde bize ait olmayan, yasam enerjimizi desteklemeyen kaliplar ve bunlara dayali yasam tarzimizi, degistirme uyarisi yapan gostergelerden baska bir sey degil. Genlerimizin, "dis etkiler" altinda uretimleri degisen temel yapilar olduklarini, bizim onlarin kurbani olmadigimizi ortaya koyan epigenetik alan da cok sukur artik bir takim hucre biyologlarinin gundeminde! Kendilerini tip (arastirma-ilac-ameliyat) endustrisinin kar sarmalina kaptirmadan harekete gecme firsati bulabilen oncu biliminsanlari, her gecen gun yeni bir arastirmayla bizlere bilgi ve guc veriyor (ornegin: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20133980). Bu guce ihtiyacimiz var, cunku yasarken yaptigimiz her secim, sevinc ve izdrap, saglik ve hastalik arasindaki ince cizginin ne yaninda kalacagimizi belirliyor. Turkce'de sevdigim bir deyis var: Anlayana sivrisinek saz; anlamayana davul zurna az!
Cin, Hint tibbi gibi binlerce yillik bilgelige ve gelenege dayali uygulama ve ogretiler, bugun norobilimcilerin "kesifleri" ile farkli bir bicimde yeniden yasamlarimiza giriyor. Dunyayi dogudan ya da batidan yeniden kesfetmenin yolu hic bu denli acik olmadi. Engeller eriyip gidiyor... Einstein, insan dusuncesini degistirmenin atomun cekirdegini parcalamaktan daha zor oldugunu soylemisti bir zamanlar; ama bugun artik "baska bir dunyanin mumkun olabilmesi icin" degistirebilecegimiz tek seyin, gercekte dusunce ve inanclarimiz oldugunu (ve niyet ettikten sonra bunu yapmanin bir suru yolunu bulabilecegimizi) biliyoruz. Bilincaltimizin bizim en iyi dostumuz olabilecegini hatirlatarak, sadece saglik degil, yasamimizin her alaninda deneyimledigimiz olgu-duygu zincirinin tek yonlu olmadigini, aksi yonde isletilerek, deneyimlenmek istenen bir duygudan bir olgu yaratmak icin de seferber edilebilecegini anlatan Joseph Murphy'nin sesine kulak vermek isterseniz, buyrun Acik Hava Sinemasi'na...
Bizi hasta eden titresimleri - nasl olacagini bilincli zihnimizle bilmesek de - gonlumuzun pek iyi bildigi, sevgi ve sefkatin titresimiyle donusturmeyi secebiliriz. Bilincaltimizdaki/hucrelerimizdeki sagliksiz ortami temizleyip dengeleyerek sagligimzi kazanabilir, hastaliklarimizin kolesi olmaktansa, onlardan ogrenip benligimizin ustasi olabiliriz. Hucrelerimiz tum varolusla baglanti halinde titreserek dengelenmek icin can atiyorlar zaten. Yeter ki onlarin uzerindeki (maddi manevi) toksik yuku kaldirip, onlara rahat bir soluk alma firsati verelim. Dogal halimizin, hastalik korkulu ve hastalikli degil, neseli ve saglikli oldugunu bize hatirlatanlar disinda, bedenimizi, zihnimizi, ruhumuzu kimselere teslim etmeyelim. Bize yasam sevinci ve ozgurluk getirmeyen tum mudahalelerden uzak - ruhumuzun sesiyle uyumlu - kalmaya ozen gosterelim ki degismek, donusmek icin illa kronik hastalklara ihtiyacimiz olmasin.
Bize kaybedeceklerimizin listesinden baska bir sey vermeyen zihnimizin, verebilecegimiz guzellikleri hatirlatan gonulumuz ve oldugumuz guzellikleri fisildayan ruhumuz ile dengelemesine firsat vermek, yeni ogrendigim hos bir formul :)
Saglik ve afiyetle,
melda
Copyright 2009 BİR@Açık Radyo. All rights reserved.
Potukya
Bayramiç
Çanakkale
ph: 536-9770266
bir